29 Mart 2013 Cuma
Gelecek; Yalnız mı Beraber mi?
Aaaa, şuan biraz öfkeliyim ama bu anlaşılamamış olmaktan kaynaklanan bir öfke. Ve ne yazık ki sevgili ebeveynlerim de beni anlamamakta direniyor. Konu sinema tv okumak istememden çıktı. Neymiş efendim torpil yoksa iş bulamazmışım, bulsam da çok çalışmam gerekirmiş vs vs vs. Bunları ben de biliyorum, ne yazık ki hayatın gerçeklerinin ben de farkındayım. Ama olay bu değil, olay benim mezun olunca yalnız yaşayacak olmam. Meğer annemin ölene kadar benimle kalmak gibi bir arzusu varmış, onu yargılamıyorum ama benim böyle bir arzum yok. Benim mesleki açıdan da düşüncem en azından şuanki düşüncem yaşayabileceğim kadar para kazanmak. Zaten hep derim benim için önemli olan para değil diye. Bana yetecek kadar param olsun yeter. Fazlasında ne gözüm var ne de ihtiyacım. Geleceğe dair hayalim de şöyle kendime göre 1+1 ya da studio bir evim olsun -kirası en ucuz olanından- bir de maaşı bana yeten bir işim olsun. Öyle sigortalı bir meslek değil seçmek istediğim. Yani mutlaka hayatımda işsiz kalacağım dönemlerim de olacak. Abi, Yılmaz Özdil'in işsiz kaldığı bir dönem varsa........ Ben harcamalarımı mümkün olduğunca kısıtlı tutarım, zaten tek kişiyim hayatta kalırım herhalde diye düşünürken ailem benimle beraber yaşamayı planlıyor. Olmuyor. Olamaz ya. Ben istemiyorum öyle bir şey. Hain evlat muamelesi yapmayın demek istediğim şey o değil. Mesela diyelim İzmir'de bir işim var, kendimce iyi bir maaşı var ama Ankara'da benim çalışabileceğim daha iyi bir iş var. O zaman ben naparım, tabii ki gözümü bile kırpmadan Ankara'daki işe giderim. Yalnız yaşayan biri bunu ailesiyle yaşayan birine göre rahatça yapar. Hadi diyelim bir projede çalışıyorum, gül gibi geçinip giderken birdenbire proje battı işsiz kaldım. Haydiii. O zaman napacağım bulunduğum şehirde iş bulamazsam hooop başka şehre. Dedim ya garantisi yok. E garantisi olmayınca ailemi şehir şehir, bölge bölge götümde dolaştıracak değilim. Ben kendi hayatımı kendim kurarken sadece kendimi düşünerek kararlar almak istiyorum. Düşünmem gereken başkaları da olunca işler karmaşıklaşır. Belki de ömrümde bir kez çıkacak olan fırsatları kaçırırım. En önemlisi tecrübe edinemem. Ama ailem bu açıdan bakmıyor olaya ya beni dinlemiyor ya da anlamak istemiyor. İşte ben o noktada sinirleniyorum. Zaten öyle çok grup insanı değilim, olmuyor beni kasıyor. Ben öyle mezun olur olmaz iş bulacağım evim de olacak diye bir olay yok. İş bulana kadar sürüneceğim belki de en iyi ihtimalle beni evine alan bir arkadaşım olursa onunla yaşayacağım. Öyle bir durumda daha benim hayatım bir düzene girmemişken başkalarının hayatını kendiminkiyle birleştirip onları da mı dağıtayım? Bencillik. Biraz mantıklı olsalar anlayacaklar aslında. Ben bunlardan bahsediyorum annem tutmuş bana "Peki can güvenliğin?" diyor. Kendi hayatımı kendi ellerimle kurmak istiyorum diyorum, daha fazlasını kazanana kadar elimdekiyle yetineceğim, kendim için bana kadar kazanacağım diyorum "Peki çocuğun olmayacak mı, evlenmeyecek misin?" diyorlar. İşte ben o an soğuyorum. Dur abi önce ben bir üniversiteyi kazanayım, okuyayım, mezun olayım, iş bulayım, hayatım belli bir düzene girsin. Ama belki de evlilik ve çocuk konuları bana bu kadar uzak olduğu için garantisi olmayan bir meslek istiyorum. Kim bilir? Bazen içsel düşünce ve tavırlarımı ben bile anlamlandıramıyorum. Sözün özü; ailemle yaşayamam, olmaz. Daha kendime bakamazken onlara nasıl bakayım? Benim hayatta nereye geleceğim belli değilken nasıl peşimden sürükleyeyim? Kaldı ki işin bir de özgürlük tarafı var. Onların pişmanlık dedikleri şeye ben tecrübe diyorum. Hadi yaşlarına hürmetten, onlar deneyimli görmüş geçirmiş haklılar diyelim. Peki onlar nasıl deneyim kazandı? Annesinin dizinin dibinde mi? Hayır. Eeee, daha ne. Neyse ya, bunu zamanı gelince etraflıca konuşuruz artık. Her ne kadar insanlar benim hayallerimi boykot etmeye çalışsalar da ben hayal kurmaya devam edeceğim. Muhabbetle!
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder