14 Mart 2013 Perşembe

3-2=1

 Merhaba sevgili okuyucu. Bu seni gülümseten bir yazı olmayacak, baştan söyleyeyim. Eğer sen de mutsuzsan hiç okuma, dayanamazsın. Şuan biraz sinirli, biraz üzgün, biraz kırgın, biraz kızgın ve bolca da endişeliyim. Annem ve babamla dertleşmeyi denedim ama beni anladıklarını pek sanmıyorum. Konu arkadaşlarım ya da bir zamanlar arkadaşım olanlar mı demeliyim. Tanıyorsundur, biliyorsundur Betülle Meli. Sanırım biz artık arkadaş değiliz. Yani henüz ortada somut bir şey yok ama beni rahatsız eden bolca soyut şeyler var. Özellikle Betül'ün bana karşı olan davranışları. Bu konuda daha önce de yazmıştım ve o zamandan sonra her şey normale döndü gibi görünmüştü. Yanılmışım. Son birkaç günüm görmezden gelinme, siklenmeme ve umursanmama ile geçti diyebilirim. Melike o kadar değil ama Betül'de bir şeyler değiştiği kesin. Sana bir örnek; dün okulda basketbol maçı vardı öğle arası. Ben, Betül ve Melike Mellerin sınıftaydık. Ben yaklaşık yarım saat kadar onları bekledim, dışarı çıkacağız diye. Çıkmadılar. Ben de madem çıkmayacaktınız neden beklettiniz o kadar diye sinirlendim kendi sınıfıma gittim. Pencere kenarında bir sıraya oturdum, elime de defterimi aldım, hava da çok güzeldi bilirsin güzel havalarda içeri kapanmayı hiç sevmem, bir şeyler yazarken bir ara dışarı baktım. Ne göreyim? Betül ve Melike dışarı çıkıyorlar. Beni o kadar bekletip çıkmadılar ama ben gittikten sonra çıktılar. Keşke baştan yüzüme karşı söyleselerdi. Ben o an hissettiğim duygu karmaşasını hiçbir şekilde dile getiremem. Melike Betül'e nazaran daha normal dedim ya, sonuçta eski arkadaşım, aynı servisteyiz falan. Betül de bana sözde en yakın arkadaşım falan diyordu. Alayı yalan. Uzun zamandır dışlandığımı hissediyordum zaten, 3 kişilik bir grupsan eğer mutlaka biri dışarıda kalır. O biri de benim işte. Birçok kez umursamadım bazı şeyleri. Ama bugün mesela, hiç bir araya gelmedik. İlk teneffüs dışında, onda da Melike dışarı çıkmak istemiyordu. Betül istiyor gibi görünüyordu eh ben de istiyordum ama çıkmadı. Benimle yani. Tamam. Ben de sınıfıma geri döndüm. Her ne kadar geri plana atmaya çalışsam da benim de bir gururum var sonuçta. Onlar 2si bazen de 4ü gezerken ben iki kere Kübra'ylaydım. Onun dışında bütün gün sınıfta oturdum. Ve diyetimin amına koydum. 2 tane çikolata yedim ki bu tam bir darbe! En çok da buna üzülüyorum şuan. Sorun ne gerçekten bilmiyorum, ama beni olduğum gibi kabul edemeyen insanlarla -ki eğer sorun bensem- birlikte olmam tabii ki. Ben yalnızlığa alışkınım. Yalnız büyümüş bir çocuktan grup insanı olmasını bekleyemezsin. Dediğim gibi, birkaç gündür bana karşı bir itme politikası uyguluyorlardı ben salak da buna rağmen yanlarına gidiyordum. Ama artık bitti. Daha fazla zorlamayacağım. Her şey olacağına varır sonuçta. Eğer bu arkadaşlık bitecekse varsın inceldiği yerden kopsun. Herhangi birinin grubuna da dahil olmak gibi bir düşüncem yok. Belki de bu bana bir nekahat devresi olur. Kim bilir? Bugün yalnız kaldığım anlarda biraz düşündüm, bol bol kitap okudum. İşin kötü yanı insanların moralimin bozuk olduğunu fark etmesiydi. Gün içinde gülemedim zaten. Ama atlatırım. Her şey gibi bu da geçer gider. Sanırım şuan tek ihtiyacım olan gerçek bir dostla konuşmak. Keşke bunu söylediğimde aklıma birden çok isim gelse, ama ne yazık ki gelmiyor.
 Yalnız günlere tekrar merhaba! Diyete tam gaz devam! Moral bozmak yok! Kitap oku, müzik dinle. Ne de olsa dışarıdaki hayat bensiz de devam ediyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder