biraz önce çok korkunç ve iyi ki rüyaymış dediğim bir rüyadan uyandım ve hazır aklımdayken sıcağı sıcağına yazmak istiyorum. şimdi.........
rüyamda ben, annem, babam ve tanıdığım sanırım birkaç kişi bizim evde salonda normal bir şekilde oturuyorduk. birden dışarıdan sesler gelmeye başladı. insan çığlıkları, motor sesleri, silah sesleri... biz ne yapacağımızı şaşırmış korkuyla birbirimize bakarken abim aradı ve saklanabileceğiniz en güvenli yere saklanın, evdeki tüm elektronik cihazları kapatın, ışıkları söndürün ve bekleyin, dedi. o kadar korkmuştum ki nedense hemen masanın altına saklandım. abimin dediklerini bir telaş yaptıktan sonra havada asılı olan o korku nefes almamızı engelliyordu. salondan bile çıkamamıştık ki, güvenli bir yer bulalım. herkes masanın altında oturuyordu. dışarıda kıyamet devam ediyordu ve evimizin duvarlarından tozlar dökülüyordu. her çığlıkta daha bir ürperiyor her silah sesinde yerimizden zıplıyorduk. ve sonra en beklemediğimiz anda içeriye 7-8 kişilik bir asker grubu girdi. ellerine geçen herkesi öldürmeye başladılar. rüya da olsa anne ve babamın ölümüne şahit oldum....... hele öyle bir tanesi vardı ki askerlerden cephanesi bitmiş olacak eline geçeni kafasını dağıtarak öldürüyordu. ben de içlerinden biriydim. herkesin ölümünü kendi gözlerimle izlemişken kendi ölümümde üçüncü bir kişi oluverdim. beni saçlarımdan tutarak kaldırdı, hayatımda gördüğün en nefret dolu yüzdü. önce silahıyla vurmaya çalıştı, yapamadı. birkaç hafif darbenin öyle çok da zarar vermediğini görünce daha da sinirlendi ve kafamı duvara vurmaya başladı ve tabii silah darbeleri de extra. üçüncü bi kişi olmuştum, ellerinden kayıp gidişimi gördüm. ölmüştüm. beni odanın bi köşesine attı, odayı kontrol ettiler ve salondan çıktılar. bir süre sonra mutfaktan seslerini duydum, ölmemiştim. ki bu da beni daha büyük bir korkuya sürüklemişti. bağıra bağıra ağlamak istiyordum ama hareket bile edemiyordum. beni fark etmelerinden korkuyordum. ölü taklidi yapmaya çalışıyordum ama hışırtılı nefesimi ve korkunun da etkisiyle hızla inip kalkan göğsümü nasıl saklayacağımdan bihaberdim. derken salona 2 asker girdi. cesetleri incelemeye başladılar. beni tutup kaldırdıklarında aklıma ölüm yadigarları part 2'deki harry'nin ölü taklidi yapışı geldi. elimden geldiğince kendimi bıraktım. bu o kadar da kolay bir şey değildi, nefesimi tuttum ve gözlerimi açık bıraktım. ve beni kaldıran asker tarafından tekrar sümüklü bi mendil gibi fırlatıldım. evden çıktılar. kurtuldum sanmıştım. bir anlığına gerçekten kurtuldum sanmıştım ve eğer ben başardıysam başka başaranlar da olmalıydı, onları bulmalıydım. ama bulamadım. çünkü bir anda çevremi saran alevleri aşıp kapıya ulaşmanın bir yolu yoktu. evi yakmışlardı. çığlık çığlığa uyandım. şuan böyle bir şey olmuyor belki burada ama yakın gelecekte olacağı aşikar. hala korkuyorum, hala titriyorum. rüyası bile bu kadar korkutucuyken gerçeğini yaşamak..... kaçınılmaz sona doğru adım adım ilerliyoruz. lanet olası bi adam yüzünden bu kadar vahşet... akıl alır gibi değil.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder