22 Ekim 2013 Salı

ruh sükut hicran perperişan

yine yeni yeniden ne hissettiğimi bilmediğim anlardayım. duygularım an be an değişim içerisinde ama gelişim mi  ricat mı bilmiyorum. an geliyor "amaaan koy götüne ne takıyorum ben be" diyorum, an geliyor "ya amına koyayım böyle işin" diyorum. manyak oldum iyice. şimdi demli bi çay paklardı da, hadi neyse.
sinirleniyorum. sinirleniyorum çünkü ben salağım. hani şu klişeleşmiş "herkesi kendin gibi sanma" durumu vardır ya, ben de herkesi beni anlar sanıyorum. beni anlar, saygı duyar, hoşgörü gösterir bilemedin en azından gözüne gözüne sokmak yerine spot ışıklarını kullanmadan yapar. güveniyorum, hatta diyorum ki çok yanlış düşünmüşüm öyle biri değilmiş, sonra çok da fazla bi zaman aralığına düşmeden aslında doğru düşünmüş olduğumu görüyorum.
o zaman da üzülüyorum işte. duygularımı uçlarda yaşayan biriyim, çok üzülüyorum. üzüldükçe de kendime kızıyorum. kızdıkça daha çok üzülüyorum. sonuçta ben hep üzülen taraf oluyorum.
kimseyi umursadan, kendi içimden geldiği gibi yaşıyorum. daha doğrusu yaşamaya çalışıyorum. çok fazla da bi zamanım yok, velev ki nilgün marmara olma arzum hala devam ediyor. limit 29. yaş.
ben böyle parazit gibi bir asalak olarak yaşamaya devam ettiğim müddetçe bunalımlar bunalımlar.
insanlar genelde benim neşeli, şapşal, salak, mal, hareketli yanımı bilir. bir de öyle insanlar var ki, ağladığımı hissedip aradıklarına inanıyorum, en zor anlarımda o an uzakta bile olsalar yanımda olduklarını hissettirirler. beni sevdiklerini, her şeye rağmen de seveceklerini hissederim. içlerinde yanıldıklarım da oldu ama beni yine de insanlara inanmaktan vazgeçirmedi. aynı yazı içinde kendimle çelişmem bile çok değişken bir ruh halimde olduğumun kanıtı. ah be. aşkını bile yaşatmıyorlar insana. halbuki ben nasıl da iyi tanıyorum kendimi. ilk sıcak adımda mutlu olan, ikincide mesafe koyan, üçüncüde uzaklaşan kendimi. insanlarla tensel temastan olabildiğince kaçınan, öpülmekten ve sarılmaktan nefret eden kendimi. kalabalık fobisi, yalnızlık fobisi, karanlık fobisi. manik depresif olmama son 5.
eğlendiremedim kendimi ama kötüye de gitmedim. midemde bir acı. aklım yine bi yerlere takılı. ah be. lanet olsun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder