16 Temmuz 2013 Salı

Sen Benim

Sen benim sessizliğim, yağmur öncesi kırgınlığım, hesapta olmayan vurdumduymazlığımsın.
Mavi gecenin puslu topraklarında kırık birer yağmur tanesi, damladığım,
Kapalı gözkapaklarının damarlarının yeşili ve gözlerinin aydınlık kahverengisi manzaraların en güzeliyken bana acı verircesine esirgediğin göz kırpışların,
Koyu bir hüznü barındırırcasına sonbahar.
ve uykusuz gecelerime inat gördüğüm kabuslarım...
Sen benim şafaksız geceme dolunay, çiçeksiz sepetime melankoli ve soldurmaya kıyamadığım gülüşlerimsin.
Kirli yangınlarında soğuğu barındıran o sevinçlerin ardında ne bekler bizi?
Sorusu olmayan cevapların arasından hangi şıkkın doğru şık olduğunu kim bilebilir senin dışında?
Umutsuzca gözlerine bakarken gördüğüm umarsızlığı hangi kalem anlatabilir bilmeyen gözlere?
Sen benim olmayan geleceğim, bitmemiş geçmişim, henüz yaşanmamış bugünüm.
Ardından esen yelleri bırak, ben çay demlerim sen mutlu ol diye.
Bir çay kaşığının hüznünü paylaşır belki parmaklarımız birlikte.
Bir şiir okursun sen bana belki, iyiyse havan.
Bakışmalarımız şekil değiştirir belki usulca, çarparcasına.
Sonra çekip gidebilirsin.
Sen benim; vazgeçemediğim...

-E.A.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder