Uzaklarda bir yerlerde bir şeyler kök salıyor.
Bugün nostalji yapıyorum gibi. Senin bana gönlün var gibi gibi. Eve geldiğimden beri Barış Manço dinliyorum. Dinledikçe doyamıyorum, dinledikçe dinleyesim geliyor. O kadar üzülüyorum ki Adam Olacak Çocuk'lardan olamadığım için. Ben burada internetten dinlerken Barış Manço'yu canlı canlı izleyenler olduğunu bilmek, küçük küçük çocukların ona dokunduğunu, onunla konuştuğunu bilmek, işte bunlar hep kıskançlık. Eskilerde çocuk olmak isterdim, 90larda. 90ların sonunda doğunca 2000 çocuğu oluyorsun, atari, Barış Manço, Adile Naşit, sapan gibi güzelliklerden mahrum kalıyorsun. Ben hiç Adile Naşit'in kuzucuğu olamadım mesela, ondan masal dinleyemedim, Kemal Sunal'la tanışamadım, Barış Manço'yu canlı canlı dinleyemedim. Çocukluğumu yaşayamadım gibi gibi. Şimdi de işte oradan buradan asla yenileri gelmeyecek olan tekrarları izliyorum, dinliyorum. Eksiklik. 90 çocukları çok şanslı. Keşke ben de onlardan biri olsaydım. Mutlu bir çocukluğa yetişememişim. Ama yaşatmaya devam. Barış Manço, Cem Karaca, Adile Naşit, Kemal Sunal ve daha niceleri. Yakın zamanda kaybettiğimiz çok çok önemli, çok çok değerli kişiler olsun, eskilerden o çok sevdiğimiz sesler, yüzler olsun. Unutmayalım, unutturmayalım. En çok da Barış Manço ve Kemal Sunal'ı tanımak isterdim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder