17 Ekim 2013 Perşembe

"üstüme sinmişliğin var"

bütün pencerelerde bekleyen benim
ve o çalmayan bütün telefonlarda
aylardır konuşan da
kabul
bir kez yolda karşılaşalım
onunla da avunacağım
adımı sesince duymaktan vazgeçtim
sesini duysam susacağım
yel esiyor ama
değirmen dönmüyor
kuraklık bu

adın ekmeğe dönüşmüyor
22.00 ve sonrası şiirleri işte. ne kadar ağlasan boş. ne kadar hıçkırsan boş. ne kadar çığlık atsan da.
o yumru var ya o yumru, hani şu önce boğazındadır sonra midene iner en sonunda da yayılır ya tüm vücuduna. o işte. o asla gitmez. o hep oradadır. 22.00 ve sonrası şiirleri. 22.00 ve sonrası. şiirin climaxi. ben en iyi o zaman okurum şiiri. en iyi o zaman yazarım, tabii yazabildiğim kadar. serbest bırakırım hayallerimi onlar da uçar giderler, asla bekletmezler ama beni, ne zaman çağırsam dönmezler. bilirim. dönmeyecekler.
uzaktan seviyorum seni
kokunu alamadan
boynuna sarılamadan

yüzüne dokunamadan
sadece seviyorum
öyle uzaktan seviyorum seni
elini tutmadan
yüreğine dokunmadan
gözlerinde dalıp dalıp gitmeden
şu üç günlük sevdalara inat
serserice değil adam gibi seviyorum
öyle uzaktan seviyorum seni
yanaklarına sızan iki damla yaşını silemeden

en çılgın kahkahalarına ortak olmadan
en sevdiğin şarkıyı beraber mırıldanmadan
öyle uzaktan seviyorum seni
kırmadan

dökmeden
parçalamadan
üzmeden
ağlatmadan uzaktan seviyorum
öyle uzaktan seviyorum
sana söylemek istediğim her kelimeyi
dilimde parçalayarak seviyorum
damla damla dökülürken kelimelerim
masum beyaz bir kağıtta seviyorum
başka başka kadınlara yazılmış başka başka adamlardan başka başka dizeler. kim bilir belki de aynı kadındır. tomris uyardır belki. nasıl da kıskanırım onu. ne kadın. cemal süreya'yla aşk yaşayıp turgut uyar'la evlenmek kaç kadına nasip olabilirdi? nilgün marmara olmak vardı ya da tomris uyar. ama daha çok nilgün marmara. 22.00 ve sonrası şiirleri. okunmaya ve paylaşılmaya devam edilmeli. gün vakti ne istersen yapabilirsin ama gece dizelere aittir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder