(Teselli verme konusunda pek iyi değilim, aslına bakarsan üzgün insanlardan köşe bucak kaçarım. İster akrabam olsun ister arkadaşım telefonda bile konuşmak istemem. Yanına gidemem, konuşamam, dokunamam. Kaçarım. Gerçekten. İnsanların zayıf anlarını görmekten nefret ederim. Onları ağlarken, üzgünken, mutsuzken, kırgınken görmekten nefret ederim. Ben insanların güçlü hallerini severim. Acıyla başa çıkmalarıyla gurur duyarım. Ben yalnız ağlayanlardanım.)
Sims oynamaktan sıkılmışım ya, yeni fark ettim. Çok acıklı.
Yazıya başlamadan önce aklımda bir şeyler vardı ama şimdi uçtu gitti. Hafızam o kadar boktan ki. Tanrım, unutmaktan nefret ediyorum ve sanırım bu konuda medikal yardıma ihtiyacım var. Yani, yaptığım, söylediğim, duyduğum, bildiğim şeyleri öyle bir unutuyorum ki sanki hiç var olmamış gibi oluyor.
4 ay sonra da 17 olacakmışım. Vay be. Hala inanamıyorum. Ben kiiiiim, 17 olmak kiiiim.
Cheers, değerli kuş.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder