30 Ağustos 2013 Cuma

Yeni başlangıçlar

Bugün sanırım güzel ve bir o kadar da radikal bir şekilde yeni başlangıçlar yapma kararı aldım. Ve tabii ki bu tarz yeni başlangıçlar için her şeyi bitirmem gerek. Aslında zaten bitmiş olan birçok şey var ve bu yüzden bunu yapmak çok da zor olmadı. En çok acı verenlerden kurtulmak bir butona basmak kadar kolay. "Arkadaşlarımdan çıkar." Yeterince çabaladığıma inanıyorum ve işte tam da bu yüzden daha fazla çabalamayacağım. Her şeyi olağan seyrine bırakacağım. İhtiyacım olan tüm arkadaşlığı, dostluğu, kardeşliği zaten tek bir kişide buldum. Tamam, şimdi birbirimizden mekan olarak uzaklaşmış olabiliriz. Zaten buna doğru gidiyorduk 6 yıl boyunca her taşındıklarında bizim evden daha uzağa gidiyorlardı. Şimdi İstanbul'a kadar uzaklaştılar ama sorun değil. Yaşasın teknoloji!
Şu sıralar kendimi tamamiyle dizilere adadım, may the force with me.
Aslında asıl sorun okul başlayınca boy gösterecek ama ben buna zaten hazırlıklıyım. Geçen yıl yaşadığım yalnızlık hoş değildi ama tatmin ediciydi. Bu nedenle Emre Aydın'ın da dediği gibi Sakın ağlama, tanıdık yalnızlık, evelallah tanıştık evvelden. Aslı'nın taşınmasının benim için kolay olmayacağını biliyordum zaten, sadece artık yas dönemi bitti. Ve Aslı bile taşındığına göre kimse sonsuza kadar benimle kalamaz. Yani, arkadaşa ihtiyacım yok. Yine yalnız kalacağımı bildiğim halde kendimi kandıramam daha fazla.
Bundan sonra hayatımda az insan çok Star Wars olacak. Zaten 2 yıl sonra liseden, lisedekilerden, Antalya'dan ve Antalya'dakilerden kurtulacağım.
Umarım.
Wish me luck.

28 Ağustos 2013 Çarşamba

Sempatik şarkı, merhaba.
Sessizliğin sesinin soğuk kuytularında kalmış düşler, merhaba.
Yeni kitabımın ilk kez dokunulan sayfalarının bakireliği, merhaba.
Çünkü kaşarları kimse sevmez. Hemcinsleri dışında.
Marjinallere karşı bir zaafım var. Bu da benim yumuşak karnım.
Hafızamsa berbat, anılarımın benden çalınması kadar berbat bir şey yok. Çıplaklığın en utanç verici hali.
Bir yazıyı birine bağlamamaya çalışmak ne denli zor bir şey. Sen diyememek, siz diyememek, biz ise tamamen konu dışı.
Gözlerinde telaş, yıllar sence yavaş
Acelen ne, bekle Firuze
Yok abi taktım ben bu şarkıya.

26 Ağustos 2013 Pazartesi

Antalya again

Return of the Jedi.
Seçose Antalya, Seni çok özledim Antalya. Canımsın Antalya. Oy oy yerim seni Antalya.
Yalan ya yalan.
Zonguldak'ta özellikle son günlerde çok sıkıldığımı ve hatta son gün küçük bi ağlama krizi yaşadığımı itiraf etmeliyim. Ama orada tonla akraba vardı ve hepsi benimle (bazen bunaltıcı da olsa) ilgileniyordu. Adım başına düşen tanıdık sayısı çok fazla iken Antalya'da bu sayı aynı yalnız tanımadık sayısı olarak. Her ne kadar Antalya'nın konforuna, modernliğine, düz yollarına alışkın olsam da Zonguldak'ı şimdiden özlediğimi itiraf edebilirim. Etrafının kalabalık bir kitleyle çevrili oluşunu tattıktan sonra hangi insan yalnızlığı tercih eder ki? Ama yine de alıştığım ortam bu. Yalnızlığın büyüsü damarlarıma nüfuz etmiş arkadaş yapacak bir şey yok. Geleli neredeyse 2 gün oldu ve en büyük mutluluğum bol bol dizi izlemek. Yeni keşiflerim oldu, sınırsız internetim de. Aslı da yok. Düşündüğümden daha etkin bir boşluk olduğu kesin. En yakın arkadaşın gidişi. Ben de bu boşluğu dizilerle dolduruyorum. Ve babamın bana acıdığı için sınırsız internet bağlattığı da bariz. Adam yea.

14 Ağustos 2013 Çarşamba

Hey You!

Zonguldaktayııım! Kuzenler, dayılar, yengeler, akrabalar vs derken zaman dolu dolu geçiyor. Defterime maceralarımı yazıyorum, Antalya'ya dönünce paylaşmayı bir borç bilirim efenim.
Şimdilik, muhabbetle!!!

8 Ağustos 2013 Perşembe

Siz hiç en yakın arkadaşınızı kaybettiniz mi?
Ben kaybediyorum.
Ve bu dünyadaki en boktan şey.

4 Ağustos 2013 Pazar

Even Starwars is end.

Ağladım lan burada. Ya çok duygusaldı bence. Seri de bitti zaten :(((((((((((( Yeniden izliycem ama. Of ya, ne ağladım. Obi Wan Kenobi, bebeğim. Master Yoda turşum. Anakin Skywalker ajquuummm.
Luke bence babası kadar yakışıklı, sempatik ya da tatlı değildi. Ama babası kadar hırslı, inatçı ve serseri de değildi :D:DG:SFD:G: Serseri olan Han Solo. Bence o da yakışıklı değildi ama Harrison Ford yahu. Bi de Leia da annesi kadar güzel değildi. Biraz da salaktı bence.
Jar Jar Binks'e son (aslında ilk) 3 filmde hiç rastlamadım!!! Aşk olsun!!!!
Ne biçim bitti ya :((((((((((((

3 Ağustos 2013 Cumartesi

Eftal vs Eftalya

Soldaki normal halim, doğal halim, Eftal halim. Sağdaki ise hormonlu halim, GDOlu halim, yok artık daha neler bu kadarına da pes halim. Aradaki 684352518 fark yani.
Bunlar hep kuzenimin düğünü işte. Bu elbise 6 saatin, 3 avmnin ve Antalya turunun ardından seçildi. Sevdim diyemem. Zaten ben elbise sevmiyorum, etek de. Bana bu işkencede sahip çıkan, yardım eden, eşlik eden, her türlü gıcıklığıma göğüs geren, bütün pislikliklerime, salaklıklarıma göz yuman, hoş gören arkadaşlarım Gizem'e ve Sude'ye very thanks. Ne çektiler be. Elbise kısa ya, transparan falan. Ama sanırım bütün elbiseler düzgün, biçimli, taş vücutlu insanlar için yapılıyor arkadaşlar. Gerçi burası Türkiye, millet çay bardağı kıvamında yahu. Ben de ne yazık ki klasik bir Türk kadını fiziğine sahibim. Belim ince, kalçalarım ayı gibi. Bi de bende geniş omuzlar da var. Göğüslerim de küçük aq, elbiselere göre yani. Erkek tişörtlerinde daha havalı. Beli oturan elbise götümden olmuyo, ne bileyim göğüs kısmı bol kalıyo, göbeğim fırtlıyo, götüm zortluyo vs vs derken, bunu aldım sonunda. Ama ne zorluklarla işte. Bi kere giyicem zaten, ama ben o parayla en az 2 tane tişört alırdım ya yazık oldu yeminlen.
Soldaki Eftal'i çok seviyom ben ya. Tumblr boy diyolar bana, aynen karşim. Omuzlarımın genişliğini de erkek tişörtünün omuz kısımlarının tam oturmasından anlayabilirsiniz zaten. Dik durunca üçgen vücutlu gibi oluyorum böyle, kafa küçücük falan S:FG:DFH:SDG:S:JGF
Zonguldak'ta bu şekil bi işkence çekicem ama nabaaalım.
Çarşamba gidiyom, tabii bilgisayarım da benimle geliyor. Yoksa YAKARIM BU GEZEGENİ!!!YAKARIM!!!!
Elbise de hiç yakışmamış ha.

1 Ağustos 2013 Perşembe

Untitled

Starwars süper bi şey.
Haftaya bugün eyvallahlarla, hay allahlarla kendi kendimi uğurluyorum. Memlekete 6 yıl sonra bi görünüp gelicem. Ben yine bulurum bi yolunu, girerim. Unutmazsam. Sıkılırım gibi geliyor ama neyse. Tam olarak bir hafta kaldı. O süre içinde de Starwars'ta kalan 4 bölümü izleyeceğim.
Aslı da yok. Bir daha olmayacak. Taşınıyor çünkü. İstanbul'a. Gidiyor işte. Bitiyor yani. Buraya kadarmış. Bir daha buluşuncaya dek, hoşça kal Aslı.
Ağlaklı, tripli, romantik şeyler yazmak istemiyorum. Biliyorum, ikimiz de çok üzülüyoruz çünkü. 6 yıllık bir arkadaşlık, kardeşlik böyle birkaç hafta sonunda zorla bitebiliyor.
Bir daha da kimseye bağlanmam, sevmem. Bu yaşadığım 2. en yakın arkadaş kaybı. Ne artık ben çocuğum, ne çevremde iyi insanlar var ne de gücüm işte. Sıkıldım artık. Bırakıyoruuuuuuum, bıraktım.
Yalnızlık. Aslı da gitti. O hep vardı ama gidiyor. Artık yok. Öyle işte.
Tatsızım ya.
May the force with you.